Kendiniz bir şeyler yapıyor olun veya bir ortakla çalışın, kendi çalışmamda özellikle yararlı bulduğum dört tavsiyeyi sunmak isterim. İlk iki tavsiye, herhangi bir deney için geçerlidir, ikinci ikisi ise dijital çağ deneylerine çok daha özgüdür.
Bir deney yaparken ilk tavsiyem, herhangi bir veri toplanmadan önce mümkün olduğunca düşünmeniz gerektiğidir. Muhtemelen deneyleri yürütmeye alışkın olan araştırmacılar için bu çok açık görünmektedir, ancak büyük veri kaynakları ile çalışmaya alışkın olanlar için çok önemlidir (bkz. Bölüm 2). Bu tür kaynaklar ile işin çoğu veriyi aldıktan sonra yapılır, ancak deneyler tam tersidir: işin çoğu veri toplanmadan önce yapılmalıdır. Verileri toplamaya başlamadan önce dikkatlice düşünmeye zorlamanın en iyi yollarından biri, üzerinde yapacağınız analizleri temel olarak tanımladığınız deneyiniz için bir ön analiz planı oluşturmak ve kaydetmek olacaktır (Schulz et al. 2010; Gerber et al. 2014; Simmons, Nelson, and Simonsohn 2011; Lin and Green 2016) .
İkinci tavsiyem, tek bir deneyimin mükemmel olmayacağı ve bu nedenle, birbirini güçlendiren bir dizi deney tasarlamayı düşünmeniz gerektiğidir. Bunu armada stratejisi olarak tarif ettim; Tek bir büyük savaş gemisi inşa etmeye çalışmak yerine, tamamlayıcı güçlere sahip çok sayıda küçük gemi inşa etmelisiniz. Bu tür çok deneyimli çalışmalar psikolojide rutintir, fakat başka yerlerde nadirdirler. Neyse ki, bazı dijital deneylerin düşük maliyeti çok deneyli çalışmaları kolaylaştırır.
Genel arka plan göz önüne alındığında, şimdi dijital çağ deneyleri tasarlamaya daha spesifik iki öneri sunmak istiyorum: sıfır değişken maliyet verileri (bölüm 4.6.1) oluşturmak ve tasarımınıza etik oluşturmak (bölüm 4.6.2).